düşünülenden eksik ve yitik başladık alkol haftasına. moraller bozuktu, zehra gelemiyordu, sınavlar vardı, istanbul'dan problem ha çıktı çıkıcak derken az kalsın çatlıyorduk, o kadar daraldık. ama dedim ya o yitiklik, eksiklik duygusuna rağmen istanbul ve eski$ehir'i bir araya getirmeyi başardık.
bir araya gelişi kutlamak, bir araya gelmek kadar zordu. cuma toplandık, pazartesiye kadar içemedik. hep bir şey çıkıyordu. ama sonunda zafer bizim oldu ve pazartesi dahil şu geceye kadar kendimizi bilmeksizin içtik.. yad ettik anılarımızı, sevdiklerimizi, geçmişe dair iyi-kötü ne varsa herşeyi. bu sefer hiç birimiz ağlamıyordu, teselli etmiyorduk birbirimizi. ilgiye, şevkate ya da öneriye ihtiyacımız yoktu. sadece birlikte olmalıydık. eski$ehir'de ki son 1 ayımın ve dostluğumuzun adına.
daha öncede söylemiştim ya "birçok kişinin kulaklarını çınlatacağız" diye aynen öyle oldu. her şeyden malzememiz vardı. biraz ondan biraz bundan konuşurken farkettim ki 6 sene önce ki kişiliklerimizin yerinde yeller esiyor. bir şeyler olmuş hepimize. acıya alıştığımızı ve bununla olgunlaştığımızı göremeyecek kadar hayatın trafiğine takılmış gidiyoruz, ayrı düşmüşüz tercihlerimizle. zaman azaldıkça bazı şeylerin farkına varmakta zorunlu hale gelmiş. bizde farkında olmadan akan giden zamana dur demek adına içtik sanırım. (kötü bir sebeb gibi göründüğünün farkındayım,inanın göründüğü gibi değil =p)
neyse; "hayat güzel, tercihler zor, dostluklar vurucu, aşklar öldürücüdür" felsefemizi kendilerine hatırlatarak, nergis ve merve'nin gözlerinden öpüyorum. zannetmesinler ki zehra ve elif'i unuttum. yok öyle birsey unutmadım,seviyorum,akıllı olun, aklınızı alırım.hodcakalın necatiler!
Milano'da bir gün..
4 gün önce
0 reactions:
Yorum Gönder