30 Aralık 2008

bir garip çocuktum ben..


Ben çocukken bilader,

* sırf gözümü kapatıp, hayal kuracağım diye her yere arabayla gitmek isterdim.fonda müzik.. mis gibi.. hala aynıyım gerçi..

* gündüz rüyaları görürdüm. sonra onları gercek zanneder, doğal ortamdan kopardım.

* evcilik çok az oynadım. genelde acı çekme üzerine kuruluydu o da. hani evleneyim, adam beni boşasın, çocuğumla bir başıma sokaklarda kalayım. ağlayayım, acı çekeyim isterdim.
inanılmaz zevk alırdım zira annem ters bir durum sezmiş olmalı ki beni aldığı gibi 6 yaşında halk oyunlarına yazdırdı. 13 sene folklörcü olarak devam ettim hayatıma.. evde kalınca darlandığımı o da anlamış belli ki.

* gitti paten aldı. bacaklarım çapraz olur diye bindirmedi. ilginç.

* üniversite yıllarına kadar, arkadas ortamında en kısa ve zayıf hatun bendim.
üzüldüm zannetmeyin. şu an aldıklarına sığan, beden problemi yaşamayan bir ben varım.
çok mutluyuz ailecek. =p

* şimdi inanmayacaksınız belki ama, sınıfta ki erkekleri tuvalete kitliyorum ya da pencere kolu ile girişiyorum diye okuldan velisi çıkmayan nadir çocuklardandım. şimdi görsem tırım tırım kaçarım, hepsi öyle dana olmus..

* barbie bebegim olmadı. suan barbie bebek gibi olan hatunlardan da nefret ediyorum.
-bak kilit madde bu- =)

* müzik zevkimle insanlar dalga gecer, lan 2009 oldu ne 80'leri, disco'su derler.
bilmezler ki annem ninni söylemeye üşendi diye sabaha kadar radyo'da 80 müzikleri dinledim, öyle uyudu her gece bu bünye..

* uçabildiğimi ve sadece insanların gözlerine bakarak ne demek istedigimi anlatabildigimi düsünürdüm. uçma denemesinde bulunmadım, kendimi 5. kattan aşağı atmadım gösteri olsun diye lakin gözle iletişim olayı hala sorundur benim için. =p
allahtan bir kaç kişi çıktı anlayabilen.

* ilkokul 5'te türkçe'den neden 4 aldım diye tam bir hafta agladım.
allahım ne salakmışım.

* nasıl içli bir yaratıksam artık, yine ilkokulda tüm sınıf hocayı beklemeden dışarı çıktıkları için cezaya kaldılar, - bakınız ben o sırada inek gibi kitap okuyordum sınıfta- bir tek ben ceza yemedim. ama sonrasında aglaya aglaya "hocam arkadaslara ceza verdiniz, bana da verin, onlar benim cigerim" melodramı yaptım. hiç hoş degildi.

* canım sıkılıyor otururken, kendimi derse veremiyorum diye, canım hocam sınıfta gezinmeme izin verirdi. olmadı ögretmen masasında onunla ders yapardım. 1. sınıfta çöpe kalem açmaya en cok ben kalktım haliyle.

* rahatsız ailenin, rahatsız üyesi anneannem şaka tadında bir insandır. kendisi büyüttüğü için, etkileri bende hala sürer. bana ilk falını 7 yasımda baktı blog okurları. o gün bugün canım sıkıldı mı kahve icer, kapatırım. ha inanır mıyım? yok. yemezler artık.. =)

* kuzenim bir radyo da program yapardı geceleri. 6 yaşında tuttu benide götürdü oraya.
sırf bizimkiler evde oturup benle eglensin diye. neyse masal anlattırdılar bana. en uzunu o diye, (adiler gecenin bir yarısı kaldırıp götürdüler siniri de var tabii) bremen mızıkacılarını anlattım.
yarım saatte bitti o masal. öldü insanlar. masal sonunda şarkı iste dediler. hediyemiz olsun sana. herkes yonca evcimik falan isticem zannetti.

benim istediğim şarkı; orhan gencebay ile sibel can'dan severek ayrılalım idi.

senelerce bunun muhabbetini yapan ailem, sırf pisliğine "allah sana senin gibi çocuk versin."
derler.. çok üzülürüm. korkarım arkadas.

gerçi sonradan geciyor ama.. ?!



22 Aralık 2008

come feed the rain..


 
it's all a game, 
avoiding failure 
when true colors will bleed 
all in the name 
of misbehavior 
and the things we don't need 
i lust for after no disaster can touch 
touch us anymore 
and more than ever 
i hope to never fall, 
where enough is not the same it was before 
 
Come feed the rain 
cause i'm thirsty for your love 
dancing underneath the skies of lust 
yea, feed the rain 
cause without your love my life 
ain't nothing but this carnival of rust


Don't walk away, don't walk away, 
 when the world is burning



*poets of the fall- carnival of rust

21 Aralık 2008

kısa kısa, inceden...


* Gece oldu mu darlanıyorum ben arkadaş.. birseyler oluyor, sinirleniyorum.
agresif, tripli bir hatun oluyorum. hoş değil. (ben bunu bir yazı da yine yazmıstım ya)

* Erkeğin -çok afedersiniz- o. ağızlısından hiç hoşlanmıyorum. muhabbeti kestiğinde de olmuyor, inatla konuşuyorlar, inatla hayatını karıştırıyorlar. bir sktrsn gitsinler artık. hadi canım sağdan sağdan..

* ha bu arada gördüğünüz gibi "hayatın böğründen" diye bir şey var artık blog'um da.
yazı dizisi olucak o. altını çiziyorum yaşadığım şeyler değil, tespit böceği yanımın gördüğü şeyleri aktarıcam. baştan anlaşalım da kimse üstüne almasın. severing hepinizi!

* yorum konusuna da açıklık getirelim. Yorum fasilitesi şu durumda çalışır modda: yazının başlığına tıklayın ve yazının altında yorum gönder kısmına yorumunuzu bırakın veyahut olan yorumları okuyun canlarım. diğer türlü kaç yorum var falan görünmüyor. en kısa zaman da çözeceğim bunu da.

* pek sevgili babamın ameliyatı dolayısı ile bursa'daydım bu hafta sonu. hiç özlememişim. hala aynı dar,sıkıcı bursa. fakat anne ile babanın ayrı koltuklarda kardeş kardeş uyumaları ve birbirlerine göz kulak olmalarından dolayı battal boy yatak benimdi sevgili okurlar. şu karınca yiyen boyumla ancak battal boyda rahat edebiliyorum onu kavradım. huzurlu uyku direk oeeeh =)

* bak yine aklıma geldi. dedikodu.. az kaldı geberticem karaktersizler.. biraz daha konuşun bakalım..

* bir insanı artistlesmesin diye, daha mı az seversiniz? böyle birsey var mıdır? varsa ne işe yarar? çok merak ediyorum. haliyle ben bunu beceremiyorum. ne kaybederim ki?

* sevgi neydi? sevgi emekti.. samet onu baba bildi.. zszsz! selvi boylum al yazmalım forever =p

* cimbom nasıl attı 4 tane ama meheehe. o değilde forma almalıyım kendime bir adet. uf!

* patates kızartması ile kahveye aynı anda taparım. ivet!

* geçenler de arkadaşın teki; sende değişik bir sey var. kalp gözü acık olur ya bir insanın aynen öyle dedi.. birsey diyemedim. ne denir ki zaten? =p

* çok net rüyalar görüyorum. olan biteni sormama gerek kalmıyor. kim kimle nerde takılmıs, kimle yatmıs, kim aldatıyor cok net görüyorum. ondan sonra da baskaları onaylıyor zaten.
kalp gözüm mü açık ne? ahah=)

* bir kadını asla küçümsemeyin. cok zararlı cıkabilrsiniz. kadın şerri diye birsey var. kötü bence.
=)

* kelimeler de tehlikeli. nerde ne söylediğinize dikkat edin. hava, su ve tabii ki "yol" olarak geri dönebilir. söylemesi..

* yapmam dediğim herseyi yapmısım.. çok büyük konusuyormusum mis gibi.. tükürdügümü yalattılar cok net bir sekilde. yine yaa =)

* bir kere cok sevdim. herkes konuştu. sizi olumsuz etkileyecek kimseden tavsiye almayın.hele saglıklı ilişkiler kuramayan birinden asla!

* öğretmen hanım oldum ben. ders verecegiiiim eskisi gibi. neksel neksel..

* ana aklıma geldi. eski sevgilinin eski sevgilisini takan bir insan grubu mevcut su hayatta. sunu düsünün bir de; sizin ki yol yapmasa eski sevgili neden canınızı sıksın ki?! eger o da birsey yapmıyorsa niye darlıyorsunuz birbirinizi bilmem.. bir rahad olun.

* amy winehouse- back to black! su sarkıya biraz respect.. biraz! =)

neyse; rahad moduma geri döneyim.çemkirdim rahatladım.
bir huzura dogru yazısının sonuna daha geldik.. severim hepinizi.

19 Aralık 2008

hayatın böğründen.. -I-


Şehrin en kalabalık cafelerinden birinde bir kadın bir erkek.
Sessizce kahvelerini içiyorlar ama belli birazdan fırtına kopacak ve girişecekler birbirlerine..
Erkek belli ki çok asabi, hatun hiç oralı değil gibi duruyorsa da karşısında ki iri cüsseli arkadaşa
kafa atma isteği ile yanıp tutuşuyor. tırsıyor bir miktar, sağ çıkamaz o cafeden biliyor..

Beyimiz başlıyor çemkirmeye,çok dolmuş..yazık.

"Bıktım,olmuyor seninle. Sürekli bir trip halleri, çemkirmeler, kavgalar,gürültüler bitmiyor..
Daha ne istiyorsun anlamıyorum ki..Ne diye bu çektiğim karı dırdırı.."

Kadın inatla çok sakin.cevap vermiyor. Adam devam ediyor..

"Hayır necla ne istiyorsun anlamıyorum gercekten. Neyin eksik? Bak yakın arkadaşlarınla yatmadım, en azından gözüne soka soka seni aldatmadım. Evlenme vaatleri ile de kandırmadım. Sen kendin geldin bana.Hani beni seviyordun,hani aşıktın?!"

Ablamız hala çok sakindir. Adamın mantalitesi öldüren cinstendir çünkü.
Bir sey dememek için zor tutar kendini. Kemal kişisi karşısında ki hatun kişinin sustuğunu görünce daha da dellenir. Bütün cafe'yi ayağa kaldırır.

"Lan bak susma, delirtiyorsun beni. Normalde bik bik susmazsın, ben bir sey deyince dilin hemen kaçar boğazına(!) Lan bana bak baska biri mi var yoksa? Hayır bir de senin gibi hatunu benden baska kim begenir anlamıyorum. anlamıyorum lan cidden. Sürekli konusuyorsun, birsey begenmiyorsun, canımı da sıkıyorsun. git bir aynaya bak, su haline bak. cocuk gibisin lan.
Senin yanında duruyorum diye sevinmen lazım asıl. Of adamı cıldırtırsın sen bak hala susuyor! Bir sey de bana, agzını burnunu kırmıyım milletin icinde.."

Abla bizim bile sinirlerimizi bozan bir sakinlik içinde bakar (eski) sevgilisine,
"emin misin benden birseyler duymaya?" diye sorar..
Kemal abimiz oyucu bakışlar atar hatuna; "EVET!" tadında gürler.

hatun kızımız aynen söyle cevaplar karsısında ki danayı;

"Bak kemal haklısın sen de tabii. Baksana benim tipime, bir bok yok. Bakma sen iyi dayandın, daha iyisini bulamadıgından yanımdasın zaten. Ama madem bitiriyoruz bu ilişkiyi burda.. bende tek birsey söyleyeyim sana, içimde kalmasın madem.

O kadar mükemmel bir insansın ki; benim bu kadar kötü huyumun yanında sen sadece erken boşalma sorunu yaşıyorsun.. Ne kadar ŞANSLISIN!"



ve haliyle necla abla oyunda, hayatta, elbette ki bizlerin gözünde frikikten golünü atar..
mavi ekranda düzelmeyi bekleyen kemal abiyi bırakır, cafe'den çıkar,gider..


kemal sen kendin kaşındın be canım arkadaşım..


08 Aralık 2008

kachine in bayram =p


Kurban bayramınız mübarek olsun blogger'lar!
büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin de gözlerinden öper
pek mutlu pek huzurlu bayramlar dilerim.. :)

02 Aralık 2008

çok tatlısın baağyan!


ilginç bir şekilde anasından ve babasından nefret etsem de, hastayım
şu küçük ablaya.
böyle koluna çantasını takıp pıtı pıtı geziniyor ya sokaklar da..
fazla sevimli geliyor bana. =)
henüz 3 yasında bile değil!
evet..
döverim sevgiden.
o kadar.

ben zurna mıyım, he?

öhöm öhöm.. ben geldim efendim..yine..
iğrenç bir insan moduna büründüğümden,yine ve her zaman ki gibi blog'u mu aksattım.
cok mutsuzum. ama niyeyse biri bende ki sacmalama askını sömürüp dursa da, 10 günde bir kendimi silkeleyip geri geliyorum.
tutarsız bir insan olmaya başladım.
zaten 10 puanım da düşmüz yazmadığımdan..acılar icindeyim=p
allahtan lilith kardesim pek güzel gaza gelip, süper bir baslangıc yaptı blog olayında da onun basarısıyla övünürüm su sıra.
ama gebertirim, onu ben yarattım.
sen benimsin lilith!
nihahah! =)